5 Mayıs 2016 Perşembe

Teşekkür Yahut Bir Özür

Teşekkür etmek istediğim insanlar var hayatta, ya da artık değiller hayatta.
Ne fark eder, gözlerimi kapattığımda zaman kavramı olmadığında,
Bir teşekkür, onların beni mutlu edebildiği gibi mutlu edebilir mi onları bilmiyorum, ama
Beni bir kez daha mutlu edecek, teşekkür etmek onlara.
Parmaklarında mecal kalmayana kadar, yüreğindeki ahengi kulağıma anlatan piyanist,
Gözlerimi kapadığımda bile hayal edemediğim şeyleri resmeden ressam,
Konuşmadan güldüren, güldürdükten sonra düşündüren o adam..
Teşekkür ediyorum, bencil olmadığınız için aslında.
Size ait olan hisleri paylaştığınız için benimle,
Ve benim de başkalarıyla paylaşmama izin verdiğinizde;
Her birimizin yan yana olacağı bir kent meydanı,
Saati yok bu tarz bir buluşmanın..

Özür dilemek istediğim anılarım var,
Kendime kızdığım bir kaç ben geçmişimde kalan,
Sırtımda nedensizce taşıdığım günahlarım, dönüp arkama baksam pişman mıyım?
Vermiş olduğum kararları layığı ile yapamadığım için belki,
Yahut hislerimi sakladığım benlere kızgınlığım.
İçimdekileri kelimelere dökemediğim her an,
-Yoksa dökmediğim mi demek daha doğru olur bilemem, bilmem-
Başkalarını dinlerken, kendimi dinlememem..
En büyükten bir küçük günahım, bayramlarda dahi kendimle dargın kaldığım;
Geçmiş derken bile bana ait değilmiş de başkası bana anlatmış gibi davranmam.
Geçti yahu diyememem bazen,
Bu konuda bile yalan söylerken, kendimi kandırmam.
Dolandırmam kendimi ve geleceği belirsiz olan bir kaç hayal satmam..
Geleceği bir istasyondaki bankta kıvrılıp beklemek iken hakkı,
Kahvem ve hırkam ile drama hikayeleri resmetmem.
Özür diliyorum şimdi kendimden.
Kendime değer vermediğim vakitlerde dahi, bana değer veren sizlerden.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder