14 Ekim 2016 Cuma

Sormuşlar Mantığa, His Girmiş Araya

Ölü bir insanın lirikleri,
Yahut yaprakları dökülen bir ağacın meyvesi,
Umutlandırıyor beni.
Odasının perdesi, piyanosundan çıkan notaların ahengi ile salınıyor,
Duvardaki yansıma son nefesinden önceki fırça darbesi,
Cumartesi, Pazar, Pazartesi,
Akşamın sekizi, gecenin ikisi;
Sabaha mı ait yoksa geceye mi bilemediğim,
Dört buçuktan beş saatte belirdi.
Gözlerden akan yoksulluk,
Uyumaya dahi parası olmayan insanlar,
Gülmek bedava diye işkillenip, ağlamaktalar.

Diri bir beden, taşımakta ona ait olmayan bir ruhu,
Düşünceler örtemiyor hisleri, ayaklar sığmamış yorganına,
Aç da değil halbuki lakin açıkta kalmış.
Bir titreme hislerde, ilk baharın kavurucu karı,
Bu denli mantıklı işte bugünden don biçmek doğmamış çocuğa,
Biri de var ki dün gömdüğü insana, bugün hal hatır sormakta.
Durum bu ya; sormuşlar mantığa "nedir bu işin doğrusu?"
His, "ben ne dersem o" diye girmiş araya.

13 Ekim 2016 Perşembe

Başkalarının Hisleri

Küçüklüğümden beri aynı manzarayı görürüm penceremden.
Bir park, bir kaç ağaç ve insanlar,
İsimleri senelerdir aynı olan insanlar,
Zaman ile sevişmiş her biri.
Her birimiz..
Ölüyor muyuz yoksa yaşıyor muyuz?
Her gün saat 9:00'da işe geliyor muyuz yoksa gidiyor muyuz?
Yahu napıyoruz,
Hadi bizi geçtim ben napıyorum?
Şşt kimseye söyleme ama bilmiyorum.
Belirsizliğin ne denli canımı sıktığını biliyor musun?
Çok gariptir ki bu sefer bana mısın demiyor,
Ya sana diyor mu bir şeyler;
Diyor muyum bir şeyler kımıldatmadan ağzımı?
Çok insan gördüm kelimelere gerek dahi duymadan iletişen,
Ve çok insan sevdim, insanları seven.
Bir çok hissi kaleme aldım,
Bir gün ben de sahip olursam onlara, yabancı gelmesinler diye.
Yüzüme geçirdiğim başkalarına ait hisler iken,
Nasıl da benmişim gibi davrandım..
Yok öyle yağma, sen hissedeceksin, bir de bas bas bağıracak hislerin;
Ben burada sonbaharın hışmına uğramış bir yaprak gibi,
Her şeyden bihaber...
Gel birlikte sevelim, ya da sen sev ben de sevmiş kadar olayım..
Sana ihanet eden adama kadına <insana diyemedim, diyemediğim gibi yazamadım da>
Sen ah çekerken ben de rakıları doldurayım..
Ulan yine içmeye bahane arıyor diyecekler,
Bir de böyleleri var azizim diye dedikodu da yaparız.
Ne dersin sen hisset, ben paylaşayım kampanyam tutar mı?
Nasiplenir miyim ben de hissedenlerin sevinçlerinden,
Bir nebze de olsun paylaştıkça azalır mı ekşimiş üzüntüler?

6 Ekim 2016 Perşembe

Heybeli

Ey Heybeli..
Sustur martılarını açtım gözlerimi güneşe.
Nereye gitti kokan kozalakların?
Değirmenin durmuş, essin rüzgarlar bre.
Ey Heybeli..
Soluyorum bir gün daha seni derinlerimde.