25 Aralık 2016 Pazar

Gideni de Benim Kalanı da

Sen, sayfalarca yazılmış bir şiirin
En anlaşılmayan kelimesi.
Ne temasını anlatıyorsun şiirin,
Ne de hatırasını şairin.
Doğmamış bir çocuğun ilk patiği gibisin.
Varsın, aşikar;
Ama yokluğun da hani
Öldürmüyor cinsten.
Kış güneşi, yaz yağmuru;
Arkası karalanmış bir deftere,
Çiz asırlardır aşıkların altında buluştuğu bu ağacı.
Gölgesi vurmuyor, hasret geçmiş başıma.
Varı yoğu dökmek sararmış yapraklarını,
Gidenlerin arkasından.
Veda, herkese zor ama;
Bazen gideni de benim kalanı da.
Hayır, çay demlemeyi de bilmem;
Derin bir nefes alırım, sonra bir şiir yakarım.
İki kadeh hatıra doldururum,
Birini, uyanmayacağım bir sabaha saklarım.

24 Aralık 2016 Cumartesi

Bir Garip Kasaba

Kapı aralık,
Soğuğun kışı.
Mart'ı karlı geçiren bir kasaba.
Lakin henüz Şubat.
Üşüdüğünü bile hissedemezsin burada.

Yanan bir ocak,
Işığın gölgesi.
Geceyi sessiz geçiren bir hane,
Matem, kapı tokmaklarından çıkan ses.
Duyduğunun konuşanı yok bu evde.

Sokakta birbirine iyice sokulmuş insanlar var,
Fısıltıları duyulur cinsten.
Gölgeleri kar yığınlarının üzerinde katlanmış.
Kimsiniz,
Kime umut, kime hayal kırıklığı suretiniz?

18 Aralık 2016 Pazar

Nasıl Anlatayım Seni Sensiz

Ümit'in milyon kere Ayten'i,
Bir sen etmiyor.
Yahut Atilla'nın kovduğu gibi Aysel'i
-Ben sana göre değilim- diyemiyorum.
Sana göre olduğumdan değil de,
Can'ı dinlemediğimden mütevellit.
Hani bağlanmayacaktık körü körüne?

Bir rakı sofrası olsa da
Koysa herkes gönlündekileri masaya,
Ben şiirlerde bile adını geçiremem,
Başkalarının dudaklarında olmasın diye adın,
Nasıl anlatayım seni, sensiz be kadın.


14 Aralık 2016 Çarşamba

Özlerim

Kim bilir benim gecem, kimin gündüzü;
Buranın kışı, nerenin yazı?
Sen hangi umudumun kırıntısı?
Kim bilir aşkı kışın?
Hasreti bana yazın,
Ben özlerim,
Siz kavuşmanıza bakın.